Sanat Tarihi Bölümü
Araştırma
Proje Adı |
Elazığ Müzesi Deposundaki Urartu Dönemi Metal Eserlerin Doğal Afetlerden Koruma Ve Geleceğe Aktarma Projesi: Restorasyon, Konservasyon Ve Arkeometrik Analiz Çalışmalarını İçeren Bütüncül Bir Yaklaşım |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
TÜBİTAK (TÜBİTAK-1001) |
Proje Numarası |
223K085 |
Proje Ekibi |
Yürütücü: Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR Araştırmacı Prof.Dr. Rafet ÇAVUŞOĞLU, Doç. Dr. Cuma Ali YILMAZ, Doç.Dr. Ümit GÜDER, Doç.Dr. Abdulvahap Onur BAMYACI, Dr.Öğr.Üyesi Ayça GERÇEK, Öğr.Gör. Tolga ÖZAK, Ziya KILINÇ Doktora Sonrası Araştırmacı Ayşe ÖZDEMİR; Y.Lisans Öğrencisi Fatma TAN |
Proje Özeti |
Elazığ Müzesi Deposundaki Urartu Dönemi Metal Eserlerin Doğal Afetlerden Koruma Ve Geleceğe Aktarma Projesi: Restorasyon, Konservasyon Ve Arkeometrik Analiz Çalışmalarını İçeren Bütüncül Bir Yaklaşım |
Proje Adı |
Elazığ İli Merkez İlçesi Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması (EPAS) |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü |
Proje Numarası |
YA012301(2020) |
Proje Ekibi |
Yürütücü: Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR; Araştırmacı: Prof. Dr. M.Taner ŞENGÜN, Doç. Dr. Korkmaz ŞEN, Doç. Dr. A. Onur BAMYACI, Doç. Dr. Ümit GÜDER, Arş. Gör. Dr. Yavuz DENİZ, Arş. Gör. Dr. Enes KARADENİZ, Dr. Ayşe ÖZDEMİR |
Proje Adı |
Elazığ Müzesi Deposundaki Urartu Dönemi Metal Eserlerin Doğal Afetlerden Koruması |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP (İSBF.24.02) |
Proje Ekibi |
Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR |
Proje Özeti |
Müze depolarında muhafaza edilen arkeolojik eserler, deprem ve sel gibi doğal afetler kaynaklı olumsuzluklardan etkilenme riski ile karşı karşıyadır. Ayrıca, bu koleksiyonlardaki metal eserler, yetersiz depolama koşulları nedeniyle korozyonun harap edici etkilerine daha fazla maruz kalmaktadır. Bu eserlerin geri dönüşü olmayan bir şekilde kaybedilmesi, bilimsel çalışmaları değerli bilgilerden mahrum bırakacaktır. Bu riskleri azaltmak için arkeolojik ve arkeometrik analizleri, yüksek çözünürlüklü dijital fotoğrafçılık, korozyon önleme tedbirlerini ve acil durum tahliyesini kolaylaştıracak depolama koşullarının oluşturulmasını içeren kapsamlı ve bütüncül bir yaklaşım gereklidir. Bu proje, Elazığ deposunda bulunan Urartu Krallığı ile ilişkili yaklaşık 300 metal esere odaklanarak bu bütüncül yaklaşımı örnek bir uygulama olarak sunmaktadır. Doğu Anadolu'da bir Orta Demir Çağı uygarlığı olan Urartu Krallığı, özellikle kemer, bilezik ve iğnelerdeki metalürji alanındaki uzmanlığıyla bilinmektedir. Dağlık bir bölgede yaklaşık 250 yıl süren hükümdarlıklarına, metal üretimi ve şekillendirme teknolojilerinde ustalıkları özellikle alet ve silah yapımı boyutlarıyla önemli ölçüde katkıda bulunmuştur. Urartu tapınakları ve kutsal alanlarında gerçekleştirilen kazılarda ortaya çıkarılan büyük ölçekli bronz kazanlar ve kalkanlar, Urartuların bronz döküm ve dövme tekniklerindeki olağanüstü başarılarına işaret etmektedir. Ayrıca, Çavuştepe ve Murat Höyük'teki pirinç bilezikler gibi ilginç kimyasal bileşimlere sahip Urartu eserlerinin arkeometri çalışmaları ile keşfedilmesi, çinko metalürjisinin kullanımı, üretim teknikleri, sosyal statü ve kültürel ilişkiler üzerindeki etkileri hakkında ilgi çekici sorular ortaya çıkarmıştır. Bu bağlamda, Elazığ Müzesi'nde yer alan Urartu eserlerinin incelenmesi, arkeometrik araştırmalar yoluyla değerli bilgiler edinmek için bir fırsat sunmaktadır. Proje alanı olarak seçilen Elazığ Müzesi, son yıllarda terör ve deprem olayları gibi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır. Yeni müze binası inşaatının sona ermesi nedeniyle kapalı durumda olan müzede eserler uygun olmayan depo koşullarında saklanmaktadır. Elazığ Müzesi'nde gerçekleştirilmek istenen bu çalışmanın niteliği, bu eserlerin korunması ve muhafaza edilmesinin aciliyetinde yatmaktadır. Bu projede hedeflenen bütüncül yaklaşım, müze depolarında yer alan eserlerin karşı karşıya olduğu risklerin azaltılması ve bunlara karşı korunması için bir model teşkil etmektedir. Arkeolojik, arkeometrik ve konservasyon metodolojilerini entegre eden bu proje, tarihsel açıdan öneme sahip eserleri gelecekteki bilimsel çalışmalar için korumayı amaçlamaktadır. |
Proje Adı |
2020 Yılı Elazığ Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması (EPAS): Obsidiyen Buluntularının Arkeometrik Yöntemlerle İncelenmesi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP (İSBF.24.03) |
Proje Ekibi |
Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR |
Proje Özeti |
Bu çalışma Doğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yer alan, 2020 yılında Elazığ'da gerçekleştirilen "Elazığ Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması (EPAS)" başlıklı yüzey araştırmasının ilk sezonunda ele geçen Obsidiyen buluntularının arkeometrik yöntemlerle incelenmesini ve sonuçlarını tanıtmayı amaçlar. 2020 yılında Elazığ İli Merkez İlçesi'nde Neolitik Dönem'den Tunç Çağı sonuna kadarki dönemleri kapsayan araştırmanın ilk sezonunda, Uluova ve Çevresi incelenmiştir. Bu ilk sezonda, Uluova ve Çevresi sınırları içerisinde yapılan prehistorik dönem araştırmaları sonucunda 38 adet arkeolojik merkez tespit edilmiştir. Bu yerleşimler ilk defa EPAS ile araştırılmış ve incelenmiştir. Bölgenin en önemli arkeoloji projesi olan Keban Baraj Projesi (1968-76) sonrasında kaderine terk edilen Elazığ bölgesinde, Elazığ Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması (EPAS) ile birlikte uzun bir aradan sonra ilk defa kapsamlı bir prehistorik dönem yüzey araştırması gerçekleştirilmiştir. Yüzey araştırması sırasında bu yerleşimlerden sadece 12 tanesinde farklı dönemlere ait obsidiyen buluntuları ele geçmiştir. Bu çalışma 'da Elazığ bölgesindeki bu 12 yerleşimin obsidiyen buluntularının arkeometrik analizlerle incelenmesi ve Bingöl bölgesindeki obsidiyen kaynaklarından elde edilen numunelerle karşılaştırılması hedeflenmektedir. Daha önce Bingöl'deki obsidiyen kaynaklarından Alatepe, Göynük, Sarıbaşak, Yukarı Çavuşlar ve Şeref Köyü'nden toplam 13 kaynak örneği üzerinde taşınabilir XRF (pXRF) cihazı ile analizler yürütücünün Murat Höyük projesiyle gerçekleştirilmişti. Bu bağlamda obsidiyen kaynaklarının verileri bulunmakta ve Elâzığ'daki 12 yerleşiminde incelenecek obsidiyen buluntuların kimyasal kompozisyonları, referans çalışmalarıyla Anadolu'daki diğer obsidiyen kaynaklarının kimyasal içerikleri ile birlikte değerlendirilerek, 3 eksenli kompozisyon grafikleri, Temel Bileşim Analizi (PCA) şemaları oluşturulacaktır. Böylelikle çıkan değerlendirmelerin sonucunda Elazığ bölgesindeki obsidiyenlerinin ağırlıklı olarak hangi kaynaktan üretildiği tespit edilecektir. Elazığ Prehistorik Dönem Arkeolojik Yüzey Araştırması (EPAS) projesinden ele geçen obsidiyen buluntuları üzerinde yapılacak bu çalışmanın, Doğu Anadolu'da prehistorik dönemde obsidiyen hareketliliği ve ticaretine dair araştırmalara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. |
Proje Adı |
Murat Höyük: Orta Çağ ve Demir Çağ Yerleşimleri ile Buluntuların Arkeometrik Yöntemlerle İncelenmesi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP (İSBF.24.06) |
Proje Ekibi |
Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR |
Proje Özeti |
Günümüz Bingöl İli Solhan İlçesine bağlı Murat köyünde yer alan Murat Höyük, Murat nehrinin kenarında yer alan Tunç Çağı'ndan Orta Çağ'a (Bizans Dönemi'ne) kadar yerleşim gören önemli bir arkeolojik alandır. 2019 yılında höyük üzerinde yapılan arkeolojik çalışmalarda Tunç Çağı, Demir Çağı ve Orta Çağ'a (Bizans'a) ilişkin olarak önemli birtakım veriler tespit edilmiştir. Özellikle Orta Çağ'da burada kırsal ekonomiye dayalı çiftlik benzeri küçük bir yerleşim meydana geldiği anlaşılmıştır. Oldukça verimli topraklara sahip bu havza içerisinde, tarımsal üretime ve depolamaya ilişkin birtakım mekanları, ocaklar, fırınlar ve işlik benzeri donanımları ile öne çıkan bu kırsal yerleşimin merkeze bağlı olarak bölge topraklarını işleyerek değerlendiren küçük bir tarımsal organizasyonun parçası olduğu anlaşılmaktadır. Yapılan kazılar sonrası ele geçen yerel üretim seramikler, tarımsal üretime yönelik bazı objeler ve silahlarla birlikte Bizans kilisesine ait liturjik diyebileceğimiz bir takım metal buluntu yerleşimin niteliği hakkında fikir verebilir. Bu çalışmanın konusunu oluşturan Murat Höyük'te gerçekleştirilen kazılar sonrası açığa çıkarılan ve MS. 9. yüzyıl ile 10 yüzyıla tarihlenen bu küçük Orta Çağ yerleşiminin niteliği hakkında değerlendirmeler yapılmaya, ele geçen buluntular değerlendirilmeye çalışılacaktır. Bu çalışmanın diğer bir konusunu oluşturan Murat Höyük kazıları sonucunda elde edilen Orta Çağ (Bizans dönemi) seramikleri hakkında yapılan ön çalışmalar sonucunda, bu seramiklerin elde ve çarkta yapıldığı, sırsız ve yerel üretim özelliği gösterdiği anlaşılmıştır. Arkeometrik analizler kapsamında ele alınacak örnekler, öncelikle görsel olarak değerlendirildikten sonra fotoğraflanarak belgelenecek ve kodlanacaktır. Örneklerin belgeleme çalışmaları kapsamında; örneklerin hamur renkleri dijital renk ölçer (kromametre) ile, seramiklerin kalınlıkları da dijital kalınlık ölçer (thicknessmeter) ile belirlenecektir. Arkeometrik çalışmalar kapsamında örneklerin petrografik özellikleri ince kesitleri üzerinden optik mikroskop analizi ile, kimyasal bileşimleri de Polarize Enerji Dağılımlı X-ışını Floresan (PED-XRF) analizi ile incelenecektir. Son olarak ise Murat Höyük Demir Çağı yerleşiminde ele geçen metal buluntularının arkeometrik yöntemlerle incelenmesi sonucu ortaya çıkan sonuçları değerlendirilecektir. Murat Höyük'te ele geçen ve Demir Çağı'na tarihlenen metal eserlerin metalurjik açıdan değerlendirilmesi ve üretim teknolojilerinin belirlenmesi için arkeometrik yöntemler kullanacaktır. Bu yöntemler içinde metal eserlerin XRF analizlerinde, taşınabilir Spectro X-Sort Combi cihazı kullanılarak, metal eserlerin üretildiği metalin kimyasal özelliklerinin tespit edilmesi sağlanacaktır. Hasarsız analiz yöntemlerinden biri olan X-ışını Floresans (XRF) analizi taşınabilir cihazla uygulanarak gerçekleştirilecektir. Eserlerin yüzeyinde gerçekleştirilen taşınabilir XRF (p-XRF) analizleri ve metalografi analizleri ile bu eserlerin üretiminde kullanılan metallerin hangi cevherlerinden elde edildiği ortaya konulacaktır. |
Proje Adı |
Bingöl Murat Höyük Urartu Dönemi Metal Eserlerinin Arkeometrik Analizi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP (İSBF.23.10) |
Proje Ekibi |
Doç. Dr. Abdulkadir ÖZDEMİR |
Proje Özeti |
Dağlık ve engebeli arazi şartlarına sahip olan ve içerisinden Murat Nehri'nin geçtiği Bingöl İli, Doğu Anadolu Bölgesi'nin batısında yer almaktadır. Son yıllarda Murat Nehri üzerine yapılan barajlar nedeniyle nehrin su tutma havzasında kalan alanlarda arkeolojik yüzey araştırmaları ile Murat Tepe ve Murat Höyük yerleşimleri tespit edilmiştir. Konumuz kapsamında incelenen Bingöl İli Solhan İlçesinde yer alan Murat Höyük'te 2019 yılında kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir. Bu kazılar sonucunda Murat Höyük'te dört kültür katmanı tespit edilmiştir. Bunlardan çalışma konusunu oluşturan ve Orta Demir Çağı/Urartu Dönemine tarihlenen metal eserler de bu arkeolojik kurtarma kazı sonuçlarında elde edilmiştir. Proje kapsamı içinde Murat Höyük'te Urartu Dönemine ait arkeometrik yönden çalışılacak metal eserler arasında bilezik, küpe, yüzük, süs iğnesi, dikiş iğnesi, ok ucu ve delici aletleri yer almaktadır. Murat Höyük'te ele geçen ve Urartu Dönemine tarihlenen bu metal eserlerin metalurjik açıdan değerlendirilmesi ve üretim teknolojilerinin belirlenmesi için arkeometrik yöntemler kullanacaktır. Bu yöntemler içinde metal eserlerin XRF analizlerinde, taşınabilir Spectro X-Sort Combi cihazı kullanılarak, metal eserlerin üretildiği metalin kimyasal özelliklerinin tespit edilmesi sağlanacaktır. Hasarsız analiz yöntemlerinden biri olan X-ışını Floresans (XRF) analizi taşınabilir cihazla uygulanarak gerçekleştirilecektir. Günümüzde p-XRF (taşınabilir XRF) müze çalışmalarında en çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Eserlerin yüzeyinde gerçekleştirilen taşınabilir XRF (p-XRF) analizleri ve metalografi analizleri ile bu eserlerin üretiminde kullanılan metallerin hangi cevherlerinden elde edildiği ortaya konulacaktır. Doğu Anadolu bölgesinde MÖ 9-7 yüzyıllarda hakimiyet süren Urartuların metalürjisini anlamaya yönelik bir çalışma olan bu projede, Murat Höyük'ten ele geçen metal eserler üzerinde yapılacak arkeometrik çalışmalar ile alana yeni katkılar sağlanması hedeflenmektedir. Yapılan bu çalışma ile Doğu Anadolu arkeolojisi ve arkeometrisinde önemli bir boşluğu dolduracağı hedeflenmektedir. |
Proje Adı |
Çanakkale Boğazı Tunç Çağı Limanları Araştırma Projesi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü |
Proje Numarası |
YA011711 (2021-2024) |
Proje Ekibi |
Yürütücü: Dr. Öğr. Üyesi Meral Başaran Araştırmacılar: Doç. Dr. Faize Sarış, Doç. Dr. A. Onur Bamyacı, Prof Dr. Tolga Görüm, Doç. Dr. Orkan Özcan, Arkeolog İpek Özden, H. Arda Bülbül, Fulya Doğramacı |
Proje Özeti |
Çanakkale Tunç Çağı Limanları Araştırma Projesi T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın izni ile Çanakkale İli’nin Merkez, Lapseki, Eceabat ve Gelibolu İlçeleri ile Tekirdağ İli’nin Şarköy İlçesinde 2021 yılından itibaren devam eden arkeolojik yüzey araştırmasıdır. Çanakkale Boğazı kıtaları ve denizleri birbirine bağlayan aynı zamanda birbirinden ayıran konumu ve coğrafi özellikleri sayesinde çağlar boyunca hareket halindeki insanların zorunlu geçiş sahası üzerinde yer almıştır. Projenin araştırma dönemi olan ve yaklaşık 2000 yıllık bir zamanı kapsayan Tunç Çağları ise bölgede kültürlerarası iletişim ağlarının ilk kez sistemli ve organize olarak kullanıldığı böylece merkezi otoritenin ortaya çıktığı bir dönemi ifade eder. Bu nedenlerle araştırma sahası olarak seçilen Çanakkale Boğazı’nın proje kapsamında Tunç Çağı boyunca kültürlerarası iletişim ağları içindeki rolünü ortaya çıkarmaya odaklanılır. Bu amaçla yürütülen projede boğaz ve çevresindeki tarih öncesi dönemlere ait yerleşimlerin materyal kültürüne dayalı olarak her bir yerleşimin göreceli tarihlendirmesi yapılıp kültürlerarası iletişim göstergeleri incelenmekte ardından farklı dönemler boyunca bölgedeki sosyokültürel-ekonomik değişimler ve gelişmeler değerlendirilmektedir. Söz konusu değerlendirmeler kültür bölgesi sınırı, yerleşimler ve bölgeler arası sosyal organizasyon ilişkisi, uzak bölgeler arasındaki ticaret, bölgeler arası insan hareketliliği gibi sosyal olgular hakkında bilgi vermektedir. Proje, bölgesel bir araştırma niteliğinde olup arkeolojik veriler bütüncül, süreçsel bir bakış açısıyla değerlendirilmekte ve disiplinler arası yöntemler kullanılarak sürdürülmektedir. |
Proje Adı |
Çanakkale Boğazı Tunç Çağı Limanları Araştırma Projesi |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
FÜBAP |
Proje Numarası |
İSBF.23.03 |
Proje Ekibi |
Yürütücü: Dr. Öğr. Üyesi Meral Başaran |
Proje Özeti |
Bu çalışma, Çanakkale Boğazı Tunç Çağı Limanları Araştırması Projesi’nin amaç ve hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Fırat Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri (FÜBAP) komisyonunca kabul edilen bu proje sayesinde arkeolojik yüzey araştırmasının 2023 yılı arazi, arkeolojik materyal çizimi ve haritalama çalışmaları maddi olarak desteklenmiştir. Proje sayesinde söz konusu yüzey araştırmasının 2023 yılı saha çalışması gerçekleştirilmiş, araziden elde edilen veriler incelenmiş, arkeolojik çizimleri yapılmış, yerleşimlerin drone ile çekilen fotoğraflarından 3D modellemeler üretilmiştir. Böylece insanlık tarihi açısından stratejik bir konuma sahip olan Çanakkale Boğazı’nın tarih öncesi dönemlerdeki rolünü ortaya çıkarmaya yönelik gerçekleştirdiğimiz araştırmalarımızda önemli bir kademe kaydedilmiştir. Proje sırasında elde edilen veriler kullanılarak “Erken Tunç Çağı Kil Çapa ve Kancalarına Gelibolu Yarımadası’ndan Örnekler” adlı makale yayınlanarak proje 2024 yılında tamamlanmıştır. |
Proje Adı |
Gelibolu Yarımadası Tarih Öncesi Arkeolojisine Uzaktan Algılama Yöntemlerinin Entegrasyonu |
Destekleyen Kuruluş(lar) |
TUBİTAK (2218) |
Proje Numarası |
123C147 |
Proje Ekibi |
Yürütücü: Dr. Öğr. Üyesi Meral Başaran |
Proje Özeti |
Gelibolu Yarımadası Tarih Öncesi Arkeolojisine Uzaktan Algılama Yöntemlerinin Entegrasyonu projesi Çanakkale Boğazı Tunç Çağı Limanları Araştırma Projesi’nin 2021-2023 yılları arasında Gelibolu Yarımadası’nda elde edilen arkeolojik verileri yer bilimleri ve uzaktan algılama uzmanlarının yöntemleri ile değerlendirmeyi ve veriler üzerinde Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) kullanmayı amaç edinir. Bu bağlamda proje kapsamında bir yandan arkeolojik materyal arkeolojik yöntemlerle incelenirken diğer yandan çevre ve insan etkileşimlerinin, değişimlerinin incelenmesi, yeni yerleşim önerisi için modelleme ve harita oluşturma, belgelemenin ve tahribatın ölçülmesi gibi konularda jeomorfoloji, jeoloji, uzaktan algılama disiplinlerinin yöntemlerine başvurulmuştur. Böylece arkeolojik verilerin disiplinler arası yöntemlerle desteklenmesi ve sağlamasının yapılması aynı zamanda söz konusu arkeolojik projenin bilimsel değerinin yükseltilmesi hedeflenmiştir. Dolayısıyla bu proje Çanakkale Boğazı Tunç Çağı Limanları yüzey araştırması kapsamında Gelibolu Yarımadası’ndan elde edilen arkeolojik verilerin yer bilimlerinin yaklaşım ve yöntemleri ile değerlendirildiği bir çalışmayı konu edinmektedir. |
Hızlı Erişim